Genel olarak konuşursak, ABD hükümeti genellikle ekonomide büyük dalgalanmalar öngörmüyor ve her zaman "yumuşak iniş" elde ettiğini iddia ediyor. Federal Reserve, ekonominin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmesini ve güçlü bir iş piyasasını sürdürmesini sağlarken fiyatları düşürme ihtiyacını defalarca vurguladı.

Tarihsel deneyim, Fed'in bu hedefe ulaşmada hiçbir zaman başarılı olamadığını gösteriyor. Ne zaman bir durgunluk ortaya çıksa, Fed bu durum gerçek olana kadar bunun olduğunu inkar ediyor. Fed'in odak noktası yalnızca istihdam ve ekonomik koşullar değil, aynı zamanda faiz oranlarını düşük tutarak federal hükümetin daha düşük getirilerle yoğun borçlanmaya devam etmesine izin vermektir. Federal borç arttıkça, merkez bankalarının faiz oranlarını korumaları ve hatta düşürmeleri yönündeki baskı da artıyor.

Ancak Fed, siyasi istikrarsızlığa yol açabilecek fiyat artışlarından endişe ediyor. Artan fiyatlar halkın memnuniyetsizliğini tetiklediğinde, Federal Reserve faiz oranlarını artıracak, ancak Hazine Bakanlığı mali baskıyı hafifletmek için faiz oranlarını düşük tutacağını ve böylece bir oyun yaratacağını umuyor.

2001'deki durgunluktan bu yana Amerikan medyasında “yumuşak iniş”ten söz ediliyor. Örneğin Temmuz 2001'de Bloomberg yazarları "yumuşak iniş" olasılığını tartışmaya başladılar. 2008 yılının ortasında, aylardır durgunluk başlamış olmasına rağmen, Federal Reserve Başkanı Ben Bernanke, ekonominin yumuşak bir iniş yerine, resesyona gireceğini tahmin etmişti.

Geçtiğimiz 30 yılı aşkın süredir, Fed'in faiz indirimleri çoğu zaman resesyonları önlemede başarısız oldu ve işsizliğin zirveye ulaşmasından hemen önce gerçekleşti. Örneğin 1990 yılındaki sert faiz indiriminin ardından ekonomi 1991 yılında hızla resesyona girmiştir. 2000 yılının sonlarında faiz indirimlerinin başlamasının ardından işsizlik oranı hızla yükseldi. 2007 yılında faiz oranlarının yeniden düşürülmesinin ardından işsizlik oranı da arttı.

Faiz indirimlerinin ilk aşamalarında ekonomik durgunluklar defalarca yaşandı.

Özetle Fed'in çalışma modeli şu şekildedir: FED, enflasyonun kontrolden çıkması endişesiyle hedef faiz oranlarını artıracak ve para politikasını "sıkılaştıracak". Bu süreçte Fed genellikle ekonominin gerilemeyeceği konusunda ısrar ediyor ve "yumuşak inişin" gerçekleştiğini iddia ediyor. Ancak gerçek şu ki ekonomi önemli ölçüde zayıflama eğiliminde. Ekonomik sorunlar karşısında Federal Reserve ya gerçeği gizledi ya da kararlarda hata yaptı. Sonuçta Fed, son yıllarda yaptığını yapacak: Yeni ekonomik balonlar yaratarak yeni bir büyümeyi tetikleme umuduyla para politikasını gevşetecek.

Şu anda faiz oranlarını düşük tutmak her zamankinden daha önemli. Son dört yılda federal borç 23 trilyon dolardan 34 trilyon dolara, yani 11 trilyon dolara çıktı. Faiz oranlarının sıfıra yakın olduğu bir ortamda bu durum yönetilebilir. Ancak borç, artan faiz oranlarıyla birleştiğinde, faiz ödemeleri hızla artıyor ve federal bütçenin giderek daha büyük bir bölümünü kaplıyor. Eğer hükümet bunu yanlış yönetirse, devlet borcu kriziyle karşı karşıya kalabilir.

Aslında faiz maliyetleri 2021'den bu yana iki kattan fazla arttı. Ancak artan borçların ve artan faiz oranlarının tam etkisini henüz göremedik. Federal borcun vadesi tek seferde gelmediği için geçmiş yıllarda faiz maliyetleri kontrol altına alınmıştı. Bununla birlikte, 2024'te ödenmesi gereken yaklaşık 9 trilyon dolarlık federal borç ve 2024'te ödenmesi gereken yaklaşık 2 trilyon dolarlık yeni borç nedeniyle, federal hükümetin 10 trilyon dolardan fazla federal borç satın alacak birine ihtiyacı var. Faiz oranlarının daha fazla yükselmesini önlemek için Federal Rezerv'in piyasaya adım atması ve getirileri düşürmek için büyük miktarda borç satın alması gerekebilir.

Yani fiyat enflasyonu %2 hedefine ulaşsa da ulaşmasa da Fed'in yeni faiz indirimleri yapması ve fiyat artışlarının "hedefe" ulaştığını iddia etmesi gerekebilir.

O dönemde piyasa eskisi gibi krize girecek mi? Yürürken izleyin.