Amerika dünyanın 1 numaralı gücü konumunu sağlam bir şekilde elinde tutuyor; dolarsızlaştırma hırsı 'soğuk suyla boşa çıktı'.

ABD dolarına bağımlılıktan kurtulmak için çeşitlendirme yönünde pek çok çağrı yapılırken, sınır ötesi yatırımların 1/3'ünün hedefi ABD. IMF'ye göre Amerika'nın küresel sermaye akımlarındaki payı azalmadı, arttı. ABD'de salgın öncesindeki yüzde 18'lik oran yüzde 30'un üzerine çıktı.

USD'nin hakimiyetini devirmek isteyen partiler büyük bir engelle karşı karşıya: ABD'de faiz oranları on yıllardır en yüksek seviyelerine çıktı ve yabancı yatırımcıların USD'nin cazibesini reddetmesi imkansız hale geldi. Joe Biden yönetimindeki temiz enerji ve yarı iletken geliştirme girişimleri, dünyanın 1 numaralı ekonomisinin milyarlarca dolar değerinde tamamen yeni doğrudan yabancı yatırım sermayesi akışlarını çekmesine yardımcı oluyor.

Küresel sermaye akışı tamamen tersine döndü. Pandemiden önce hedef, Çin'in hızla büyüdüğü gelişmekte olan pazarlar olsaydı, şu anda Amerika'nın jeopolitik rakibi sermaye akışının yarı yarıya düştüğünü gördü.

Hikaye yine değişecek. Trump, Joe Bien'in ekonomi politikalarının temel unsurlarını tersine çevireceğine söz verirken, Fed bu yılın sonlarında faiz oranlarını düşürmeye başlayacağının sinyalini verdi. Bu planlar gerçekleşirse ABD ve USD'nin avantajı kalmayacak.

Bazı uzmanlar, ABD'nin "mali uçurum"dan, yani ciddi bir bütçe açığından kaçamayacağını, ABD Hükümeti'nin acilen harekete geçmesi gerekeceğini, aksi takdirde krize gireceği uyarısında bulunuyor. Bu aynı zamanda ABD Hazine Tahvillerinin uzun süredir sahip olduğu "güvenli liman" itibarını da etkiliyor.

Bitcoin