Avrupa Merkez Bankası (ECB) Perşembe günü faiz oranlarında %0,25'lik mütevazı bir indirim açıklayarak gevşeme havuzuna girdi. Bu hamle, borçlanma maliyetlerinde 2019'dan bu yana ilk düşüşe işaret ediyor ve yavaşlayan ekonomik büyüme ve kalıcı enflasyon kaygılarına yanıt olarak daha uyumlu bir para politikası duruşuna doğru bir yönelimin sinyalini veriyor.

ECB'nin kararı hassas bir dengeleme hareketini yansıtıyor. Avro Bölgesi'nde enflasyon inatla yüksek kalıyor ve bankanın %2'lik hedefini aşıyor. Ancak son dönemdeki ekonomik veriler, Ukrayna'daki savaşa ilişkin endişelerin ve artan enerji fiyatlarının büyümeye gölge düşürmesiyle olası bir yavaşlamanın yaşanabileceğine işaret ediyor.

ECB Başkanı Christine Lagarde, gelecekteki politika kararlarında veriye dayalı bir yaklaşımın altını çizdi. Enflasyonist baskıları kabul ederken, artan belirsizlik karşısında ekonomik aktiviteyi destekleme ihtiyacının altını çizdi. ECB'nin yönetim konseyi, gelen verileri yakından izleyecek ve gerektiğinde politika ayarlarını değiştirecek.

Yüzde 0,25'lik faiz indirimi üç temel oranı etkiliyor:

  • Ana yeniden finansman oranı: %0,50'den %0,25'e düşürüldü - Bu, ECB'nin ticari bankalara borç verme oranıdır. Daha düşük bir oran, bankaları daha özgürce borç vermeye teşvik ederek potansiyel olarak borçlanmayı ve yatırımı teşvik eder.

  • Marjinal borç verme oranı: %0,75'ten %0,50'ye düşürüldü - Bu, bankaların ECB'den acil durum fonu borçlandıklarında ödedikleri orandır.

  • Mevduat imkanı oranı: %0,00'dan %-0,25'e düşürüldü - Bu, ECB'nin bankalardan fazla rezervlerini bir gecede tutmaları karşılığında talep ettiği orandır. Negatif bir faiz oranı, bankaları paralarını merkez bankasına park etmekten caydırır ve onları ekonomiye borç vermeye teşvik eder.

ECB'nin kararına piyasanın tepkisi karışık oldu. Bazı yatırımcılar faiz indirimini büyümeyi desteklemek için gerekli bir adım olarak görürken, diğerleri bunun Euro'yu daha da zayıflatabileceğinden ve enflasyonist baskıları artırabileceğinden endişe ediyor.

ECB'nin temkinli yaklaşımı Avrupa'daki karmaşık ekonomik tabloyu yansıtıyor. Banka, zaten kırılgan olan ekonomik toparlanmanın raydan çıkmasını önlerken enflasyonu da dizginlemeye çalışıyor. ECB'nin bu zorlu ortamda yol alması ve gelecekteki para politikası ayarlamaları için uygun yolu belirlemesi açısından önümüzdeki aylar çok önemli olacak.