CryptoPotato'ya göre, Akira adında yeni ortaya çıkan bir fidye yazılımı grubu, yaygın siber saldırıları nedeniyle önde gelen küresel ajanslar tarafından işaretlendi. Henüz bir yaşında olduğuna inanılan grup, dünya çapında 250'den fazla kuruluşa saldırı gerçekleştirerek yaklaşık 42 milyon dolarlık fidye ödemesi elde etti. Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yapılan araştırmalar, Akira'nın Mart 2023'ten bu yana Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya'daki işletmeleri ve kritik altyapıları aktif olarak hedef aldığını gösterdi. Akira başlangıçta Windows sistemlerine odaklandı, ancak tehdit ortamı 2023'ün eklenmesiyle genişledi. Linux versiyonunun FBI tarafından keşfedilmesi.

Artan bu tehdide yanıt olarak FBI, Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA), Europol'ün Avrupa Siber Suç Merkezi (EC3) ve Hollanda Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC-NL) ortaklaşa bir siber güvenlik tavsiyesi (CSA) yayınladı. farkındalık yaratmak ve Akira'nın gelecekte ortaya çıkaracağı riskleri azaltmak. Grup yakın zamanda fidye yazılımı saldırılarında Nissan Oceania ve Stanford Üniversitesi'ni hedef aldı. Nissan Oceania, Mart ayında 100.000 kişiyi etkileyen bir veri ihlali bildirdi ve Stanford Üniversitesi, geçen ay 27.000 kişiyi etkileyen bir güvenlik sorununu açıkladı; her iki olay da Akira ile bağlantılıydı.

Tehdit aktörlerinin verileri aldıktan sonra sistemleri şifreleyerek çifte şantaj taktiği kullandıkları biliniyor. Fidye notu her şirkete benzersiz bir kod ve onlarla iletişim kurmaları için bir .onion URL'si verir. Saldırıya uğrayan ağlarda fidye veya ödeme ayrıntıları talep etmiyorlar; bunları yalnızca mağdur iletişime geçtiğinde paylaşırlar. Ödemeler, sağladıkları adreslere Bitcoin cinsinden yapılır. FBI'ın resmi açıklamasına göre bu varlıklar, çalınan verileri Tor ağında yayınlamakla tehdit ediyor ve bazen etkilenen şirketlere ulaşıyor.

Fidye yazılımı 2023'te geri döndü ve ödemeler 1 milyar doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Merkezi borsalar ve karıştırıcılar, bu yasa dışı fonların aklanması için birincil mekânlar olarak ortaya çıktı ve işlem kanallarına hakim oldu. Buna rağmen köprüler ve anlık eşanjörler gibi yeni aklama hizmetleri yıl boyunca ivme kazandı.