Bloomberg'e göre kripto para birimleri, 2008-2009 mali krizi sırasında bankalara alternatif sağlamak için icat edildi. Bugün Wall Street'teki birçok banka ve finans kurumu yalnızca kripto para birimi işiyle ilgilenmekle kalmıyor, aynı zamanda blockchain teknolojisini de benimsemeye başlıyor.

“Gerçek dünyadaki varlık tokenizasyonu”, tahviller, hisse senetleri, sanat eserleri ve hatta ofis binalarındaki sahiplik hisseleri gibi varlıkların blockchain üzerinde dijital tokenler olarak temsil edilmesidir. Token sahipleri varlığın sahibidir ve mülkiyet, tokenın taşınmasıyla kolaylıkla devredilebilir.

Tokenizasyon süreci, işlem ödeme gecikmelerini ortadan kaldırabilir ve sahiplik ve transfer koşullarını blok zincirine kaydederek varlıkların piyasa dışı saatlerde satın alınmasına, satılmasına ve ticaretinin yapılmasına olanak tanır. Jetonlar ayrıca belirli eylemleri otomatik olarak gerçekleştirecek şekilde programlanabilir.

ABD bankacılık düzenleyicileri henüz mevduat tokenleri gibi yenilikleri onaylamamışken, diğer yerlerdeki düzenleyiciler tokenizasyona açık. Tokenizasyon, komisyoncu-satıcı gibi bazı şirketlerin aracılık rolünü kaybetmesine neden olabilir.

Bankalar, varlık kayıtlarının benzersizliğini ve güvenliğini sağlamak için özel blok zincirler geliştiriyor. Bankalar işlevselliğe daha fazla yatırım yaptıkça, blockchain teknolojisinin yaygın olarak kullanılması an meselesi.