CryptoPotato'ya göre Bitcoin yakın zamanda 70.000 doları aştı ve ardından bir düzeltme yaşadı ve yaklaşık 68.000 dolara düştü. Buna rağmen veriler, CryptoQuant tarafından yapılan bir analize göre boğa piyasasının henüz sona ermediğini ve Bitcoin'in daha fazla yükselişe hazırlanabileceğini gösteriyor.

Analiz, pazarın durumunu belirlemede önemli bir ölçüm olan Pazar Değerinin Gerçekleşen Değere (MVRV) oranını inceledi. Tarihsel olarak MVRV oranı geçmiş boğa piyasalarında 4,83 ve 3,97 seviyelerinde zirveye ulaşmıştı. Şu anda MVRV oranı 2,78 seviyesinde bulunuyor ve bu da Bitcoin'in henüz aşırı değerli bölgeye girmediğini ve potansiyel olarak daha fazla fiyat artışı görebileceğini gösteriyor.

Bitcoin'in Mart 2024'te aşırı ısınan bölüme girmesinden bu yana iki aydan fazla süren yatay hareket ve ayarlama döneminin ardından CryptoQuant, Haziran gibi erken bir zamanda başlayacak olası bir yükseliş eğilimi öngörüyor. Varlık geçtiğimiz yıl yaklaşık %152 arttı; yalnızca 2024'teki büyümenin %60'ından fazlası Ocak ayında spot Bitcoin ETF'lerinin onaylanması ve son halving etkinliğinden kaynaklandı.

Piyasa katılımcıları, Fed'in faiz indirimi beklentilerini yakından izliyor; zira bu tür eylemler borsada yükselişi tetikleyebilir. Bu beklenti, borçlanma maliyetleri düşük olduğunda yükselme eğilimi gösteren spekülatif bir varlık gibi davranan Bitcoin'e kadar uzanıyor. Bitcoin'in 2021'de ulaştığı rekor seviye, öncelikle aşırı düşük faiz oranlarından kaynaklandı; bu durum daha sonra Fed'in para politikasını sıkılaştırmaya başlamasıyla tersine döndü.

Galaxy CEO'su Mike Novogratz yakın tarihli bir röportajda benzer bir düşünceyi yineledi ve son yarılanmanın ve ETF'lerin kitlesel olarak benimsenmesinin yılın ilk çeyreğinde Bitcoin'in fiyat gidişatı üzerindeki etkisini tartıştı. Piyasanın dikkatinin Federal Reserve'ün faiz oranlarına ilişkin eylemlerine kaydığını da sözlerine ekledi. Novogratz ayrıca, Fed kısa vadeli faiz oranlarını düşürene kadar Bitcoin'in 55.000 ila 73.000 dolar aralığında işlem görmesinin beklendiğini, bunun da daha geniş ekonomi politikalarından etkilenen göreceli bir istikrar dönemine işaret ettiğini belirtti.