Geçtiğimiz hafta sonu Fransız yetkililer, Telegram'ın CEO'su ve kurucusu Pavel Durov'u Le Bourget Havaalanı'nda gözaltına aldı ve bu durum uluslararası alanda yaygın bir endişeye yol açtı. Tutuklama, TON Topluluğu ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere güçlü bir kınamaya yol açtı.

Her iki kurum da Durov'un Telegram aracılığıyla ifade özgürlüğü ve kullanıcı gizliliğini savunmadaki hayati rolüne atıfta bulunarak derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Fransa, Şifreleme Tartışması Ortasında Durov'un Gözaltına Alınmasıyla İlgili Tepkilerle Karşı Karşıya

The Open Network'ün (TON) arkasındaki topluluğu temsil eden TON Topluluğu, tutuklamayı temel insan haklarına bir saldırı olarak nitelendirdi. Açıklamalarında, Durov'un gözaltına alınmasının yasal sonuçların ötesine geçtiğini, çevrimiçi gizliliğin ve özgür iletişimin kalbine saldırdığını vurguladı. Grup, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği de dahil olmak üzere küresel kurumları müdahale etmeye ve Fransa'nın eylemlerine meydan okumaya çağırdı.

TIKLAYIN VE BANA OY VERİN LÜTFEN 💥💥

TON Derneği açık mektubunda, "Son olarak, tüm teknoloji ve sosyal medya platformlarını, kullanıcılarının haklarını ihlal eden, asılsız ve yargısız emirlere karşı koymaya ve bu hakların her ne pahasına olursa olsun savunulmasına çağırıyoruz" ifadelerine yer verdi.

BAE Dışişleri Bakanlığı da Emirlik vatandaşı olan Durov'un tutuklanmasından endişe duyduğunu dile getirdi. Bakanlık, Fransız hükümetinden Durov'a acil konsolosluk hizmetleri sağlamasını talep etti.

BAE Dışişleri Bakanlığı Stratejik İletişim Direktörü Afra Al Hameli, "BAE vatandaşlarının refahını ön planda tutmak, çıkarlarını korumak ve onlara her türlü desteği sağlamak BAE için temel bir önceliktir" dedi.

Fransız yetkililer Durov'u yasadışı işlemlerde komplo, çocuk pornografisi, uyuşturucu kaçakçılığı ve siber suçlar dahil olmak üzere ciddi suçlarla suçladı. Ayrıca, yetkisiz kriptoloji hizmetleri sağlamak ve Fransız yetkililerin Telegram'daki belirli kullanıcıları izlemesine izin vermeyi reddetmekle suçlanıyor.

Birçok kişi bu iddialara şüpheyle yaklaşıyor ve bunları şifreli iletişimi ve kullanıcı gizliliğini baltalamak için bir bahane olarak görüyor. Eleştirmenler, Durov'un tutuklanmasının önemli bir aşırılık olduğunu ve çevrimiçi gizliliğin geleceği için tehlikeli bir emsal oluşturabileceğini savunuyor.

Soruşturma etrafındaki şeffaflığın eksikliği, tutuklamanın ardındaki saikler hakkında şüpheleri körükledi. Hatta bazıları bunun Telegram'ın güçlü gizlilik korumalarını zayıflatma girişimi olduğunu öne sürüyor.

Artan uluslararası eleştirilere yanıt olarak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Durov'un tutuklanmasının siyasi saiklerle yapılmadığını ileri sürdü. Macron, "Fransa'nın ifade, iletişim ve yenilik özgürlüğüne derinden bağlı olduğunu" vurgularken, bu özgürlüklerin vatandaşları koruyan ve haklarına saygı gösteren yasal bir çerçeve içinde işlemesi gerektiğini söyledi.

Macron, "Telegram başkanının Fransız topraklarında tutuklanması, devam eden bir adli soruşturmanın parçası olarak gerçekleşti. Bu hiçbir şekilde siyasi bir karar değil. Konuyla ilgili karar vermek yargıçların elindedir" dedi.