TLDR

  • ABD'nin ulusal borcu neredeyse 35 trilyon dolara ulaştı

  • Borca ilişkin faiz ödemelerinin bu mali yılda 1,14 trilyon doları aşması bekleniyor

  • Haziran ayında faiz ödemeleri, toplanan tüm kişisel gelir vergilerinin %76'sını tüketti

  • Elon Musk, "Amerika iflas ediyor" diyerek ABD'nin mali durumuyla ilgili endişelerini dile getirdi

  • Bazı uzmanlar, borsadaki olası düşüş de dahil olmak üzere potansiyel ekonomik zorlukların önümüzde olduğunu öngörüyor

Ulusal borcu 35 trilyon dolara yaklaşan ABD, büyüyen mali zorluklarla karşı karşıya. Bu devasa borç artık vergi gelirlerinin önemli bir kısmını tüketiyor ve bu da ekonomistler ve iş dünyası liderleri arasında ülkenin mali sağlığı konusunda endişelere yol açıyor.

Son veriler, federal borç faiz ödemelerinin artık toplanan tüm kişisel gelir vergilerinin %76'sını oluşturduğunu gösteriyor. Bu, Amerikalıların gelir vergisi olarak ödediği her doların yaklaşık 76 sentinin ulusal borç faizine gittiği anlamına geliyor.

Hazine Bakanlığı bu mali yılda yalnızca faiz ödemelerine 1,14 trilyon dolardan fazla harcama yapmayı bekliyor.

Ulusal borcun hızlı büyümesi birçok gözlemciyi endişelendiriyor. 2000 yılının başında ABD federal hükümetinin borcu 5,77 trilyon dolardı. 2010 yılına gelindiğinde bu rakam iki katından fazla artarak 12,77 trilyon dolara ulaştı. Borç 2020'nin başında 23,22 trilyon dolara ulaştı. Şimdi, sadece birkaç yıl sonra neredeyse 35 trilyon dolara çıktı.

Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada duruma ilişkin yorumda bulundu.

Musk, "Amerika iflas ediyor" diye yazdı ve gelir vergisinin yüksek yüzdesinin borcun faizini ödemek için kullanılmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Bunu “geçmişteki hükümetin beceriksizliğine duyulan ilgi” olarak nitelendirdi.

Amerika iflas ediyor bu arada https://t.co/UYpri3wyJU

- Elon Musk (@elonmusk) 22 Temmuz 2024

Artan borç ve yüksek faiz ödemeleri hükümetin bütçesi üzerinde baskı oluşturuyor. Faiz ödemelerine harcanan miktar artık diğer birçok önemli devlet harcamasından daha fazla.

Hatta geleneksel olarak hükümetin en büyük harcamaları olan sağlık ve insani hizmetler ile Sosyal Güvenlik harcamalarının toplamını bile geride bırakıyor.

Bazı mali uzmanlar bu mali zorlukların daha geniş ekonomik sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıyor. B. Riley Wealth Management'ın baş yatırım stratejisti Paul Dietrich, borsanın önemli bir düşüşle karşı karşıya kalabileceğini öne sürdü.

Federal Rezerv'in enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yüksek tutması gerekebileceğini ve hükümetin bütçe açığını kapatmak için vergileri artırmak zorunda kalabileceğini öngördü.

Artan borca ​​katkıda bulunan çeşitli faktörlerden dolayı durum karmaşıktır. Bunlar arasında hükümet harcama kararları, ekonomik koşullar ve vergi politikalarındaki değişiklikler yer alıyor. Federal Reserve'ün Mart 2022'den bu yana yaptığı son faiz artırımları da borç ödeme maliyetinin artmasında rol oynadı.

Devlet borcuna ilişkin tartışmalar devam ederken bu konunun ekonomik ve siyasi tartışmaların ana konusu olmayı sürdüreceği açık. Bu kadar yüksek borç seviyelerinin uzun vadeli etkileri hâlâ belirsiz ancak pek çok uzman, bunun ülkenin mali geleceği için önemli zorluklar oluşturduğu konusunda hemfikir.

ABD Ulusal Borcu 35 Trilyon Dolara Yaklaşıyor, Faiz Gelir Vergisinin %76'sını Tüketiyor yazısı ilk olarak Blockonomi'de çıktı.