Döviz çemberinin gerçekliği karşısında başlangıçtaki vizyon ve beklentilerden farklılıklar ortaya çıkabilir:

Senaryo 1: 10.000 yuan yatırım yapıyorsunuz ancak ertesi gün 5.000 yuan'ınız kalıyor. Bu saatlerde uyumakta zorluk çekersiniz ve her gece endişeyle piyasayı kontrol edersiniz. Fiyat anaparanıza yükseldiğinde satmayı düşünerek kalan paraları satıp satmayacağınızı düşünürsünüz. Ancak fiyatlar ara sıra kısa yükselişler yaşasa da düşmeye devam etti. Altı ay veya bir yıl sonra döviz fiyatınız 1.000 ila 6.000 arasında dalgalanır ve başlangıçtaki beklentilerinizi yavaş yavaş kaybedersiniz. Sonunda fiyat 6.000'e döndüğünde hevesle eti kesmeye karar verirsin.

Senaryo 2: 10.000 yuan yatırım yaptınız ve birkaç ay sonra fonlar artarak 12.000 yuan'a düştü. Daha düşük bir fiyattan tekrar satın almayı umarak kararlı bir şekilde satmaya karar verirsiniz. Ancak bunun yerine pazar yükselmeye başladı ve fiyatlar 15.000'e, hatta 20.000'e yükseldi. Fırsatı kaçırmaktan endişe ettiğiniz için fiyatın peşinde koşuyorsunuz ama sonunda fiyat 6.000'e düşüyor.

Bu nedenle döviz çemberine girmenin ilk adımı kayıplarla yüzleşmeyi öğrenmektir. Bu deneyimler acı verici olabilir ama aynı zamanda bir öğrenme ve büyüme sürecidir. Yalnızca kaybı kişisel olarak deneyimleyerek, onun ardındaki gerçeği derinlemesine anlayabiliriz. Kayıp yaşayanlar için bu ifadelerin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?