Bitcoin madenciliği son yıllarda iklim değişikliği ve emisyon azaltımına tepki olarak sıklıkla eleştiriliyor ve "çok fazla enerji israf etmekle" suçlanıyor. Ancak yeni bir araştırma, teknoloji devlerinin karbon emisyonlarının, tüm yaşam döngüsü boyunca Bitcoin madenciliğinin karbon emisyonlarını çok aştığını ortaya çıkardı. Bu şaşırtıcı keşif, insanların Bitcoin'in "yüksek enerji tüketimi" konusundaki uzun zamandır var olan anlayışını tamamen yıkıyor.
Son verilere göre ABD teknoloji devlerinin 2019 yılından bu yana ürettiği karbon emisyonları, 2014 yılından bu yana Bitcoin ağının genel karbon emisyonlarını aştı. Yalnızca Amazon'un yıllık karbon emisyonları Bitcoin ağının yıllık karbon emisyonlarını aşıyor. Google ve Microsoft gibi şirketler de dahil edilirse ABD'li teknoloji devlerinin yıllık toplam karbon emisyonları Bitcoin'inkini çok aşacaktır.
Bitcoin'in küresel karbon emisyonlarını doğru bir şekilde hesaplamak oldukça zordur. Henüz hiçbir araştırma ekibi Bitcoin madenciliğine katılan tüm ülkeler için şebeke kullanımı ve maliyet verilerini elde edemedi. Ancak araştırmacılar, gerçek madencilik faaliyetlerini maliyet tahminleriyle karşılaştırarak bazı güvenilir tahminler ortaya çıkarmayı başardılar.
Birleşmiş Milletler Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, küresel Bitcoin madencilik ağının 2020 ile 2021 yılları arasında 173,42 megawatt saat elektrik tükettiğini ortaya çıkardı. Bitcoin ağı bir ülke olarak kabul edilseydi, enerji kullanımı Pakistan'ınkini (220 milyon nüfuslu) aşacaktı. Başka bir çalışma, Bitcoin madenciliğinin yılda yaklaşık 65,4 megaton karbondioksit emisyonu üretebileceğini tahmin ediyor. Bu, Bitcoin ağının karbon emisyonlarının kabaca tüm Yunanistan ülkesininkiyle aynı olduğu anlamına geliyor.
Ancak Amazon, 2021 yılında 71,54 milyon ton karbondioksit emisyonu ürettiğini bildirdi. Karşılaştırıldığında, Bitcoin'in tahmini yıllık emisyonları 65,4 milyon tondur ve Amazon açıkça en büyük emisyon kaynağıdır. Google'ın 2023'teki 14,3 milyon tonunu ve Microsoft'un 2023'teki 15,3 milyon tonunu da eklerseniz, toplam yıllık 100 milyon tonu aşıyor. Buna Apple'ın 15,6 milyon tonluk 2023 emisyon verileri dahil değil.
Şirket tarafından bildirilen karbon emisyon rakamlarını Bitcoin'in tahmini emisyon rakamlarıyla doğrudan karşılaştırmak tamamen bilimsel olmasa da teknoloji devinin karbon ayak izinin Bitcoin'inkinden çok daha büyük olduğu açıktır. Yapay zeka, Bitcoin ve bulut bilişim veri merkezlerinin güç tüketimi ve karbon emisyonları açısından kabaca eşdeğer olduğu varsayılsa bile veriler, ABD teknoloji şirketlerinin 2019'dan bu yana toplam karbon emisyonlarının Bitcoin'in tüm geçmişini aştığını gösteriyor.
Bu keşif, insanların Bitcoin'in "çok fazla enerji harcadığı" yönündeki uzun süredir sahip olduğu izlenimi alt üst etti. Çünkü insanlar uzun zamandır Bitcoin madenciliği sırasındaki büyük enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını kripto para birimini eleştiren ana argümanlardan biri olarak gösteriyor. Ancak sonuçlar, Bitcoin madenciliğinin karbon emisyonları bazı geleneksel endüstrilere göre gerçekten daha yüksek olsa bile, teknoloji devlerinin karbon emisyonlarının gerçek "büyük kullanıcılar" olduğunu kanıtlıyor.
Bunun iki ana nedeni var: Birincisi, teknoloji şirketlerinin veri merkezlerinin, bulut bilişim işletmelerinin ve yapay zeka hizmetlerinin enerji tüketimi, Bitcoin madenciliğini çok aşacak kadar çoktur; ikincisi, Bitcoin ağının karbon emisyonları büyük olmasına rağmen; Merkezi olmayan bir küresel ağla karşılaştırıldığında, birkaç teknoloji devinin emisyonları daha yoğun ve büyük görünüyor.
Bu keşif düşündürücüdür. Teknoloji devlerinin tümü "net sıfır emisyon" taahhütlerinde bulundu, ancak ChatGPT gibi üretken yapay zeka ürün ve hizmetlerinin yükselişiyle teknoloji şirketlerinin karbon emisyonlarının gelecekte de artmaya devam etmesi kaçınılmaz. Bu, geçmişte Bitcoin'e sıklıkla yöneltilen "kirlenme" argümanının tamamen yeniden incelenmesi ve ayarlanması gerekebileceği anlamına geliyor.
"Bitcoin'in değerinin, karbon emisyonlarının neden olduğu potansiyel zararı dengelemek için yeterli olup olmadığı" her zaman tartışmaların odağı olmuştur. Ancak artık bu önermenin artık doğru olmadığı görülüyor. Teknoloji şirketleriyle karşılaştırıldığında Bitcoin'in karbon emisyonları gerçekten önemsiz. Dahası, merkezi olmayan, şeffaf ve güvenli bir kripto para birimi olarak Bitcoin'in sürdürülebilir kalkınma beklentileri her zaman olumlu karşılanmıştır.
Sektör uzmanları, Bitcoin madenciliğinde kullanılan yenilenebilir enerjinin oranı artmaya devam ettikçe Bitcoin'in karbon emisyonlarının giderek azalacağına dikkat çekiyor. Buna karşılık teknoloji şirketlerinin karbon emisyonu konusu hak ettiğinden çok daha az ilgi gördü ve çözüme kavuşturuldu. Gelecekte, daha büyük karbon emisyonlarının nasıl durdurulacağı ve gerçek çevre korumasının ve sürdürülebilir kalkınmanın nasıl sağlanacağı, tüm tarafların ortak ilgi ve tartışmasına değer önemli bir konu olacaktır.
Birlikte ele alındığında, bu çalışmanın sonuçları insanların Bitcoin hakkındaki doğal görüşlerini altüst ediyor ve dev teknoloji şirketlerinin karbon emisyonlarının ağır yükünü ortaya koyuyor. Belki de herkes Bitcoin'e daha objektif bakmalı ve daha büyük karbon ayak izine sahip sektörlere odaklanmalıdır. Sonuçta küresel iklim hedeflerine ulaşmak tüm tarafların ortak çabasını gerektiriyor.
