Yükselen Hazine getirileri, altının tutma maliyetlerini artırarak kazançlarını sınırlıyor ve bu durum altın fiyatları üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Altının geleceği, tahvil piyasasındaki gelişmelere bağlı olarak şekilleniyor. Piyasa analisti James Hyerczyk, %4,631'in üzerindeki getirilerin daha fazla düşüşe yol açabileceğini belirtiyor. Analist, altın piyasasının mevcut durumunu ve teknik görünümünü değerlendiriyor.
Hazine Getirilerindeki Artış, Altın Fiyatları Üzerinde Baskı Yaratıyor
Kriptokoin.com’dan edinilen bilgilere göre, ABD Dolar Endeksi (DXY) ve 10 yıllık Hazine getirileri yükselmeye devam etti. Bu durum, altın fiyatlarını 1 Ekim’den itibaren artan bir baskıya soktu. Kasım başındaki ilk yükselişin ardından altın, yukarı yönlü hareketi sürdürmekte zorlandı ve 2.726,30 dolar civarında güçlü bir dirençle karşılaştı. Bu gelişmeler, artan getiriler ve güçlü doların etkisiyle piyasa dinamiklerini yansıtıyor.
10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi (US10Y), Ekim ayı başındaki %3,599 seviyesinden hızla yükseldi ve Aralık sonunda %4,631’e ulaştı. Bu yukarı hareket, enflasyon endişelerinin devam ettiğine ve Fed’in faiz indirimi beklentilerinin azaldığına işaret ediyor. Yüksek getiriler, altın tutmanın fırsat maliyetini artırarak altın fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Şu anda Hazine getirileri %4,573 seviyelerinde ve destek %4,493’te bulunuyor. Analistler, %4,631’in üzerindeki bir kırılmanın altının düşüş eğilimini güçlendireceğini belirtiyor.
ABD Dolar Endeksi ise Ekim başındaki 100,157 seviyesinden 108,541’e yükseldi ve Hazine getirilerinin hareketini takip etti. DXY, 107.587 seviyesindeki kritik direnç seviyesini aşarak, 109.534’e doğru ilerliyor. Doların güçlenmesi, altını uluslararası alıcılar için daha pahalı hale getiriyor ve bu da altının yukarı yönlü potansiyelini sınırlıyor. Doların güçlenmeye devam etmesi, altının performansını yakın vadede baskılamaya devam edebilir.
Altın Fiyatları, Kilit Direnç Seviyesinin Altında Kaldı
Altın fiyatlarının hareketleri, önemli direnç seviyelerini aşma çabalarını yansıtıyor. Ekim ayı sonunda 2.790,17 dolara ulaşan altın, Kasım ortasında 2.536,85 dolara kadar geriledi. O tarihten bu yana, altın 2.536,85 dolar ile 2.721,42 dolar arasında dar bir aralıkta işlem görmeye devam etti. Ayrıca, 50 günlük hareketli ortalama olan 2.661,29 dolar, fiyatın tavan seviyesi olarak işlev gördü. 200 günlük hareketli ortalama ise 2.485,95 dolar seviyesinde kritik bir destek sağlıyor. Bu seviyenin altında bir kırılma, aşağı yönlü riskleri artıracaktır.
Altın, Aralık ortasından itibaren önemli bir direnç seviyesi olan 2.661,29 dolardaki 50 günlük hareketli ortalamanın altında konsolide olmaya devam ediyor. Altın, bu seviyeyi sağlam bir şekilde geçene kadar yukarı yönlü ivme sınırlı kalacaktır. Şu anki direnç seviyesi, 2.630,51 dolara yakın ve bu nokta, fiyat hareketlerinin üst sınırını temsil ediyor. Eğer 2.661,29 dolar seviyesi aşılırsa, altın 2.693,40 dolara ve ardından 2.726,30 dolara doğru hareket edebilir.
Aşağı yönde, altının ilk desteği 2.583,91 dolarda bulunuyor. Bu seviyenin altında bir kırılma, Kasım ayındaki en düşük seviyeler olan 2.536,85 dolara doğru daha fazla düşüşe yol açabilir. Eğer satışlar hızlanırsa, 2.485,95 dolardaki 200 günlük hareketli ortalama bir sonraki önemli destek seviyesi olacaktır.
Görünüm: Altın Yükselecek mi, Yoksa Daha Fazla Düşecek mi?
Hazine getirilerinin yükselmesi ve doların güçlü duruşu nedeniyle, altının baskı altında kalmaya devam etmesi bekleniyor. Eğer 10 yıllık getiriler %4,631'in üzerine çıkarsa veya dolar 109,534 seviyesini aşarsa, altın daha derin düşüşler yaşayabilir. Ancak, getirilerde bir azalma ve doların geri çekilmesi durumunda altın yeniden güçlenebilir. Bu senaryoda, altın 2.661,29 dolar ve potansiyel olarak 2.726,30 dolar seviyelerini test edebilir. Şu anda, getirilerin azaldığına veya doların zayıfladığına dair belirgin bir işaret bulunmadıkça, altının görünümü aşağı yönlü bir eğilimde kalıyor. Altının performansı, tahvil piyasalarındaki gelişmeler ve döviz piyasasındaki hareketlerle yakından ilişkilidir. Bu nedenle, bu faktörler yatırımcılar için büyük önem taşımaktadır.