Eylül ayının sonlarına yaklaşırken Bitcoin, küresel makroekonomik koşullardaki değişimlerin etkisiyle dikkat çekici bir toparlanma süreci yaşadı. Özellikle ayın başlarında meydana gelen sert düzeltme ile BTC$BTC

fiyatı 52,6 bin dolara kadar geriledi. Bu durum yatırımcılar arasında kısa süreli bir panik yaratmış olsa da, Bitcoin’in toparlanma yeteneği kendini tekrar gösterdi. Küresel belirsizliklere rağmen BTC, bu seviyeden hızla sıçrayarak son dört hafta içinde güçlü bir yükseliş trendi yakaladı.

Bitcoin’in bu yükselişi, ABD ekonomisi ve diğer küresel ekonomik gelişmelerle paralellik gösteriyor. Küresel likiditedeki artış ve yatırımcıların kripto varlıklara yeniden yönelmesi, Bitcoin talebini artırdı. Ayrıca enflasyon ve faiz oranlarındaki belirsizlik, alternatif varlık sınıflarına olan ilgiyi artıran etkenlerden biri oldu. Yatırımcılar, geleneksel piyasalardaki risklerin artmasıyla kripto paralara yönelerek portföylerini çeşitlendirmeye çalıştı.

Son dönemde piyasalardaki kapitülasyon korkusunun azalmasına rağmen, Bitcoin fiyatı üzerinde etkili olan bazı önemli faktörler dikkat çekiyor. Özellikle “balina” olarak adlandırılan büyük yatırımcıların hareketleri izleniyor. Veriler, büyük yatırımcıların – özellikle ABD’deki spot Bitcoin ETF’leriyle bağlantılı olanların – son dönemde birikimlerini artırdığını gösteriyor. Bu durum, piyasanın genel duyarlılığının iyileştiğine işaret eden önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Balinaların artan alım faaliyetleri, Bitcoin fiyatını yukarı yönlü etkileyen önemli unsurlardan biri.

ABD’deki spot Bitcoin ETF’leri, bu süreçte 1,9 milyar dolardan fazla nakit akışı sağladı ve bu, Bitcoin’e olan kurumsal ilginin sürdüğünü gösteriyor. Spot ETF’ler, kripto piyasasında likiditeyi artıran ve volatiliteyi dengeleyen kritik yatırım araçları olarak ön plana çıkıyor. Ancak piyasa analistleri, Bitcoin’in her zaman beklentilere uygun hareket etmediğini, bazen beklenmedik yönlerde hareket edebileceğini vurguluyor. Santiment’in analizlerine göre, kripto piyasası sıklıkla kitlesel beklentilerin tersine tepki verebiliyor, bu da kısa vadede dalgalanmalara yol açabiliyor.

Eylül ayının sonuna yaklaşırken, yatırımcıların dikkatleri yaklaşan Bitcoin opsiyonlarının süresinin dolmasına yönelmiş durumda. Hafta sonunda sona erecek olan 8 milyar dolarlık Bitcoin opsiyonları, piyasada önemli bir likidite olayı yaratacak. Tarihsel olarak bu tür opsiyon süresi dolumları, Bitcoin fiyatında ani dalgalanmalara neden olabiliyor. Özellikle büyük miktardaki opsiyonların sona ermesi, yatırımcıların pozisyonlarını yeniden gözden geçirmesine yol açabilir ve bu da kısa vadede volatiliteyi artırabilir.

Ayrıca, CryptoQuant’ın son verileri, Bitcoin’in Açık Faiz piyasasının 19 milyar doları aştığını gösteriyor. Bu, yatırımcıların vadeli işlemlerde daha aktif hale geldiğini ve spekülatif işlemlerin arttığını gösteren bir işaret. Tarihsel veriler, Açık Faiz’in 18 milyar doları aştığı dönemlerde genellikle Bitcoin fiyatında düşüşler yaşandığını ortaya koyuyor. Bu nedenle, mevcut Açık Faiz seviyeleri bazı analistler tarafından kısa vadede düzeltme riskini artırıcı bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Bitcoin fiyatı üzerindeki baskı unsurları volatiliteye zemin hazırlarken, aynı zamanda uzun vadede güçlü bir yükseliş potansiyeli taşıyor. Küresel likiditedeki artış ve yatırımcıların risk iştahının yükselmesi, Bitcoin’in kademeli bir fiyat artışı yaşamasını bekleniyor. Ayrıca, ABD’de 2024 yılında yapılacak başkanlık seçimlerinin yaklaşması, geçmişte olduğu gibi piyasada olumlu bir hava yaratabilir ve kripto para düzenlemeleri konusunda yeni fırsatlar sunabilir.

Sonuç olarak, Bitcoin’in şu anki duraklaması, kısa vadeli bir düzeltme olarak değerlendirilmekte. Ancak makroekonomik gelişmeler ve kripto piyasasına yönelik artan ilgi, Bitcoin’in uzun vadede güçlü bir pozisyonda kalmaya devam edeceğini gösteriyor.