$BTC

Bitcoin (BTC), Mart ayında yeni bir tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, girdiği düşüş trendinden uzun bir süre kurtulamadı. Ağustos ayı başlarında 50.000 doların altına gerileyen BTC, Eylül ayında FED’in ilk faiz indirimini açıklamasının ardından 60.000 dolar seviyesinin üzerinde kalmayı başardı.

Bu noktada, Bitcoin’in Eylül ayında en az %9’luk bir kazanç kaydetmesi bekleniyor. 2013 yılından bu yana Eylül aylarında sadece iki kez pozitif büyüme gösteren Bitcoin’in bu ayki kazanımının, uzun süreli negatif eğilimine meydan okuması ve 2013'ten bu yana sekiz kez düşüşle kapattığı ayı geride bırakması anlamına geliyor.

Eylül ayı sona yaklaşırken ve Bitcoin için "Uptober" yani genel olarak yükseliş ayı olarak bilinen Ekim ayına az bir süre kalmışken, "Bitcoin Ekim ayını seviyor mu?" ve "Önceki Ekim aylarında nasıl bir performans sergiledi?" sorularına bakalım.

Bitcoin’in Önceki Ekim Performansı

Bitcoin’in yıllık ve aylık performansına baktığımızda, belirli dönemlerde düşüşlerin, belirli dönemlerde de yükselişlerin yoğunlaştığını görebiliyoruz. Aylık getiri tablosunu incelediğimizde, genellikle Mart, Ağustos ve Eylül aylarının düşüş; Şubat, Temmuz, Ekim ve Kasım aylarının ise yükseliş ayları olduğunu söyleyebiliriz.

Geçmiş verilere göre, Eylül ayının aksine Bitcoin, 2013’ten bu yana yalnızca iki Ekim ayını kayıpla kapatırken, dokuz Ekim ayını yükselişle tamamladı ve %60’a kadar kazançlar elde etti. Bu durum, yatırımcıların Ekim ayına yönelik beklentilerini artırmış durumda.

Bitcoin, yeni haftaya düşüşle başlasa da Ekim aylarındaki yükseliş eğiliminin devam etmesi bekleniyor. Coindesk’e konuşan SOFA’dan Augustine Fan, makroekonomik ortamın kripto para piyasası için destekleyici olmaya devam edeceğini belirtti ve şunları ekledi:

“Kripto paraların makro varlıklarla, özellikle de SPX ile olan yüksek korelasyonları, dostane makro arka planın 4. çeyrekte kripto fiyatları için güçlü bir destekleyici rüzgar olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ayrıca, Kamala Harris’in seçim kampanyasında kripto paralardan bahsetmesi ve yatırımcıların düşükten satın alma eğilimi göstermesi, yakın vadede fiyat artışları konusunda iyimserliğimizi korumamıza neden oluyor.”