Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nu (SEC) kripto para düzenlemelerinde daha temkinli bir yaklaşım benimsemeye davet etti.

Alderoty, düzenleyici netliğe duyulan ihtiyacı vurgulayarak, gelecekteki yıllarda yasal çerçeveye rehberlik etmesi gereken altı temel ilkeyi sıraladı:

  1. SEC’in Yargı Yetkisi: SEC’in yetkisi, tüm varlık satışlarını değil, yalnızca menkul kıymet işlemlerini kapsamaktadır.

  2. Varlık ve Menkul Kıymet Ayrımı: Bir altın madenine dayalı sözleşme ile bağlı bir altın külçesinin satışı menkul kıymet işlemi oluşturabilir, ancak aynı külçenin satış sonrası haklar olmadan satılması yalnızca bir varlık satışıdır ve SEC’in yetki alanına girmez.

  3. Satış Sonrası Yükümlülükler: Alıcıya yönelik satış sonrası yükümlülükler içermeyen işlemler, menkul kıymet olarak düzenlenmemelidir.

  4. Aydınlatıcı Açıklamalar: SEC, kimin daha fazla açıklama yapması gerektiğine dair öznel görüşler üzerinden erişim alanını keyfi olarak genişletemez.

  5. Tokenlerin Menkul Kıymet Olmaması: Bir token, bir menkul kıymet işlemine dahil edilebilir, ancak asla bir menkul kıymet olarak kabul edilmemelidir.

  6. Token Dönüşümünün Yanıltıcı Olması: Bir token’in menkul kıymetten menkul kıymet olmayan bir şeye dönüşebileceği görüşü, yasal temelden yoksundur.

Alderoty, SEC’in yasal tanımlara saygı göstermesi ve gereksiz yere aşırıya kaçmaktan kaçınması gerektiğini belirterek, bu ilkelerin 2025 yılı itibariyle standart uygulama haline gelmesini beklediğini ifade etti.

Kripto para avukatı MetaLawMan, Alderoty’nin sunduğu ilkelere büyük ölçüde katıldığını ancak ufak bir açıklama yaptığını belirtti: “Bir token neredeyse hiçbir zaman bir menkul kıymet değildir. Ancak, token bir projede dağıtım, temettü ya da öz sermaye gibi faydalar sağlıyorsa, o zaman nadiren bir menkul kıymet olarak kabul edilebilir.”